Arkeoloji

Arkeoloji
Anasayfa Yüzey Araştırmaları
ESKİŞEHİR VE KÜTAHYA İLLERİ TARİH ÖNCESİ DÖNEM YÜZEY ARAŞTIRMALARI


Eskişehir ve Kütahya İlleri Tarih Öncesi Dönem Yüzey Araştırmaları
19 Haziran 2023 Pazartesi

Eskişehir ve Kütahya İlleri Tarih Öncesi Dönem Yüzey Araştırmaları

Eskişehir ve Kütahya illeri Tarih Öncesi Dönem yüzey araştırmaları 2017 yılında Doç. Dr. Erkan Fidan başkanlığındaki bir ekiple başlamıştır. Bu projenin amacı, Kütahya ve Eskişehir bölgesindeki tarih öncesi dönemlerdeki problemlere, modern yöntemlerin kullanılacağı yüzey araştırmaları ile çözüm üretmektir. Bu bağlamda söz konusu yeni projenin, üç ana hedef üzerinde yoğunlaştığını söylemek mümkündür.

1- Yüzey araştırmamızda ilk hedef, yeni teknolojiler kullanılarak, bölgedeki tarih öncesi dönemlere ilişkin sorunları ve kronolojik boşlukları doldurabilecek büyük yerleşmeler üzerinde yoğun yüzey araştırması (intensive survey) yapmaktır (Resim 1). Böylelikle bölgenin en önemli tarih öncesi dönem yerleşmeleri olduğunu düşündüğümüz Kütahya ilindeki; Kocahöyük, Tavşanlı, Hacıkebir, Ortaca, Malatça ve Gecek höyükleri ile Eskişehir ilindeki; Yakakaya, Karahöyük, Porsuk, Toraman, Gerenli, Karapazar ve Soğulcak yerleşmelerinde yeni yöntemlerle yapılacak belgeleme çalışmalarıyla, ileride buralarda kazı yapmak isteyen arkeologlara önemli bir bilgi paketinin bırakılması hedeflenmektedir. Buradaki ana amaç bölgede MÖ 3. Binyıl sonu ile MÖ 2. Binyılı içeren Tunç Çağı’na ait büyük merkezlerin araştırılmasıdır. Bölgede, şehir devletleri olarak tanımlanabilecek oluşumun başladığı bu dönem ne yazık ki çok az bilinmektedir.  Ayrıca yoğun yüzey araştırması (intensive survey) yapılması planlanan her yerleşme için, yerleşmenin yakın çevresinde sit alanı dışında kalan alanlarda jeoarkeolojik araştırmalar yapılması da planlanmaktadır.

2- Bölgedeki dağlık alanlarda, Kütahya’nın batısındaki vadilerde ve Eskişehir’in doğu ve güneydoğusunda göreceli olarak daha az araştırılmış kısımların tamamında yaya olarak tarama yapılması planlanmaktadır. Bu sayede bölgede çok az bilgi sahibi olduğumuz Paleolitik ve Neolitik Dönemlere ilişkin yeni yerleşmeler ortaya çıkarılabilir.

3- Maden yatakları bakımından oldukça zengin olan bölgemizde, Anadolu’nun bilinen en eski gümüş yatağı bulunmaktadır. Ancak bu maden yatağı dışında maden kaynaklarının araştırılması bağlamında ne yazık ki başka bir çalışma yapılmamıştır. Bununla birlikte son iki yıldır Eskişehir ve Kütahya arkeoloji müzelerinde Dr. Michele Massa ile birlikte İngiliz Arkeoloji Enstitüsünün sponsorluğunda sürdürdüğümüz ‘’From Mines to Graves: analysing the early stages of metallurgy in western Anatolia with pXRF, ca 3000-1600 BC’’ başlıklı metal eserlerin analiz çalışmasının ilk sonuçları, bölgede en azından İlk Tunç Çağı I ile birlikte yoğun bir madencilik faaliyetinin başladığını göstermiştir. Araştırma ile hedeflerimizden bir tanesi de maden yataklarının yakın çevresinde araştırmalar yaparak buralarda, tarih öncesi dönemlere ilişkin madencilik ile ilgili faaliyetlere dair izlerin ortaya çıkarılmasıdır.

Yüzey araştırması, Eskişehir ilindeki 13,925 km2  ve Kütahya ilindeki 11.977 km2 alan olmak üzere toplam 25,902 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. Yoğun yüzey araştırması (intensive survey) yapılan yerleşmelerde, “Küresel Konumlandırma Sistemi”nden (GPS) alınan bilgiler Coğrafi Bilgi Sistemi” (GIS) yardımıyla harita üzerine işlenmekte; yerleşmelerin topografik planı çıkarılacak ve alanın jeolojik yapısıyla çevresindeki su ve hammadde kaynakları belgelenmektedir. Bu aşama sonrasında höyük ve çevresi yerleşmenin boyutuna göre karelajlara bölünerek höyüğün üzerindeki malzeme toplanarak belgelenmektedir. Bu şekilde oluşturulan alanlara malzeme hakkında elde edilen istatistiki veriler işlenerek, söz konusu veriler, daha sonra ArcGIS programına aktarılmaktadır. Söz konusu veri tabanı aynı zamanda, yerleşmenin ölçüleri ve malzemenin tarihlendiği dönemler, malzeme grupları (maddesi, formu, malı, bezemesi gibi detaylarla birlikte), tahribat ve tescil durumu vs. gibi çeşitli verileri de içerecek şekilde, detaylı olarak hazırlanmaktadır. Bu sırada saptanan tüm mimari kalıntıların ve malzeme gruplarının çizimleri ve tanımları yapılarak, fotoğrafları çekilmektedir.  Tüm bu veriler ArcGIS programında çeşitli dağılım haritaları ile detaylı mekansal analizlere dönüştürülmektedir. Tunç çağının bilinen büyük ölçekli höyükleri üzerinde yapılan yoğun yüzey araştırmaları haricinde projemizde dağlık alanlar ya da maden yataklarının çevresinde yapılacak incelemelerde ise öncelikle uzaktan algılama yöntemleri kullanılmakta sonrasında ise seçilen alanların yaya olarak gezilerek taranması yapılmaktadır.