Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2025-2026 Akademik Açılış ve Cübbe Giyme Töreni, Üniversitemiz Kapalı Spor Salonunda yapıldı.
Törene Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Adli Yargı ve Adalet Komisyon Başkanı Mehmet Kurt, Baro Başkanı Halime Kahraman, Rektörümüz Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ali Vanlı, İl Emniyet Müdür Vekili Özgür Nihat Dönmez, il protokolü, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Üniversitenin tanıtım filmi izlenerek, öğrencimiz tarafından müzik dinletisi sunuldu.
Açılış Konuşmaları
Törende konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, programa başlarken Filistin’de, özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinerek, onların yaşadığı acıyı kalbimizin bir köşesinde taşıdığımızı ve insan hakları ile uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiğini, Filistin halkının daima yanında olduğumuzu ifade etti. Bu konuşmasının ardından üniversitenin son yıllarda elde ettiği başarılar hakkında bilgiler vererek üniversitemizin, köklü tarihimizin ve kadim kültürümüzün izlerini taşıyan Bilecik’te, ilim ve irfanın merkezi olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. Kaplancıklı, 2025-2026 Akademik Yılının üniversitemiz, öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını dileyerek; cübbe giyme onuruna erişen tüm akademisyenlerimizi tebrik etti. Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer ise konuşmasında üniversitenin şehre ve ülkeye sağladığı katkılara değinerek yeni akademik yıl için başarı dileklerinde bulunarak başarıları ile ödül alan ve cübbe giyen tüm Öğretim Üyelerine tebriklerini iletti.
Akademik Ödüller Takdim Edildi
Tören kapsamında “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesine giren Öğretim Üyelerimiz Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Prof. Dr. Mustafa Oğuzhan Çağlayan, Doç. Dr. Cüneyt Çağlayan, Doç. Dr. Gamzenur Özsin ve Doç. Dr. Mesut Işık’a ödül takdim edildi.
Törende Doç. Dr. Mesut Işık, Prof. Dr. Adem Koçyiğit, Doç. Dr. Cüneyt Çağlayan,, Prof. Dr. Mesut Doğan, Doç. Dr. Onur Polat ve Doç. Dr. Aslı Akdeniz Kudubeş Q1 ve Q2 çeyreklikte en çok yayın yapan akademisyenler olarak ödül alırken, AVESİS verilerine göre en çok yayın yapan akademik birimlerimizden Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi adına Dekan Prof. Dr. Bahadır Sayıncı, Sağlık Bilimleri Fakültesi adına Dekan Prof. Dr. Çağlayan Açıkgöz ve Mühendislik Fakültesi adına Rektör Yardımcısı ve Dekan Prof. Dr. Mehmet Kurban’a ödülleri takdim edildi.
Törende, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından geliştirilen 4 yeni yulaf çeşidinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Üretim İzinli Çeşit” listesine alınması da kamuoyuyla paylaşıldı. Projede yer alan akademisyenler, Prof. Dr. Zeki Mut, Doç. Dr. Özge Doğanay Erbaş Köse ve Arş. Gör. Dr. Yusuf Murat Kardeş’e ödülleri takdim edildi.
Açılış Dersi ve Cübbe Giyme Töreni
Açılış dersini veren İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Demiryürek, “Geçmiş ne anlatır?” ve “Modernleşme ne gerektirir?” başlıkları altında ilk dersi verdi.
Prof. Dr. Halim Demiryürek, tarihin yalnızca olayların sıralanmasından ibaret olmadığını, insan tecrübesinin, muhakemenin ve vicdanın birikimi olduğunu vurguladı.
Modernleşmenin ise aklın muhakemesi, bilimin tekrarı, hukukun güvencesi ve kurumların sürekliliği olduğunu kaydeden Prof. Dr. Demiryürek, günümüzde modernleşme ile Gazze'de yaşanan dram arasındaki çelişkiye dikkat çekti.
Prof. Dr. Demiryürek, Gazze'de yaşananlar karşısında "Modernleşme nerede?", "Bilim ilerlerken vicdan nerede?" sorularını yöneltirken, “Modernleşme, insan onurunun korunduğu yerde anlamlıdır. Bilim ilerler, ama vicdan geri kalırsa modernlik yalnızca bir yanılsama olur." ifadelerini kullandı.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2025-2026 Akdemik Yılı ilk dersinde oldukça önemli mesajlar veren bir anlatımda bulunan Prof. Dr. Halim Demiryürek, şöyle devam etti:
"Tarih, insan tecrübesinin bilgisidir. Dumanı görüp yangın var demek yetmez; yangının sebebini ve bıraktığı izi kavramak gerekir. Aklı ölçüye, bilimi tekrara, hukuku güvene, kurumu sürekliliğe, insan onurunu korunmaya, demokrasiyi yaşatılmaya bağlamak gerekir. Başarı, ancak bu değerlerle kalıcı olur.”
Osmanlı Devleti'nin tecrübesi ile Avrupa’nın modernleşme sürecini karşılaştıran Prof. Dr. Demiryürek, Rönesans’tan Sanayi Devrimi’ne uzanan çizgide “Ölçü, kural ve standart” bütünlüğünün önemine dikkat çekti.
Modernleşmenin insani sınırlarını sorgulayan güçlü bir mesaj veren Demiryürek, bilim, teknoloji ve modern dünyanın gelişmişlik iddiasına rağmen Gazze’de yaşanan trajediye vurgu yaptı. Prof. Dr. Demiryürek, “Modernleşme nerede? Her gün bombalar altında ölen çocuklar hangi modernliğin yüzüdür? Bilim ilerlerken vicdan neden susar?” ifadelerini kullandı.
Demiryürek son olarak modernleşmenin vicdanla bağını kaybettiğinde insanlığa fayda getiremeyeceğinin altını çizdiği konuşmasını şu dizelerle bitirdi:
Gazze’nin taşlarına kan düştü,
Gökyüzü çocukların çığlığıyla yandı,
Bir annenin kucağında soğuyan beden,
Tarihin sayfalarına en ağır kayıt olarak geçti.
Program, Profesör, Doçent ve Dr. Öğr. Üyesi kadrolarına ataması yapılan akademisyenlerimizin cübbe giymesiyle devam etti.
2025-2026 Akademik Açılış ve Cübbe Giyme Töreni, hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.
Üniversitemiz olarak, yeni akademik yılın tüm öğrenci ve akademisyenlere başarılar getirmesini temenni ederiz.